Dersimiz Kimya
 
  Ana Sayfa
  Forum
  Kimyasal Reaksiyonlar ve Enerji
  => Sistemler ve Enerji Türleri
  => İzotermal Değişim
  => İç Enerji
  => Isı ve İş
  => Termodinamiğin I. Kanunu
  => Sistemlerde Entalpi Değişimi
  => Hess Kanunu
  => İstemlilik
  => Entropi
  => Termodinamiğin II. ve III. Kanunları
  => Gibbs Serbest Enerjisi
  => Reaksiyon Hızları ve Kimyasal Denge
  => Bir Reaksiyonun Gerçekleşmesi İçin Gereken Şartlar
  => Reaksiyon Hızının Bağlı Olduğu Etmenler
  => Kimyasal Reaksiyonlarda Denge
  => Kimyasal Dengeyi Etkiyen Değişkenler
  => Çözeltilerde Denge
  => Asitler ve Bazların Ayrışma Dengeleri
  => Sulu Çözeltilerde Asit ve Bazın Tanımları
  => Nötrleşme Reaksiyonları
  => Çözünme Çökelme Dengeleri
  => Kompleks Oluşma Ayrışma Dengeleri
  => Titrasyon
  => Elektro Kimya
  => Standart Elektrot Potansiyelleri
  => Elektrokimyasal Hücreler
  => Çekirdek Kimyası
  => Yapay Çekirdek Reaksiyonları Fisyon ve Füzyon
  => Aktiflik , Radyoaktif Işınların Sayımı ve Sağlığa Etkisi
  => Radyoaktif Maddelerin Kullanım Alanları
Termodinamiğin II. ve III. Kanunları

TERMODİNAMİĞİN II. YASASI: ENTROPİ KANUNU VE EKSERJİ (CARNOT KANUNU)

   Termodinamiğin II. yasası, maddenin ezeliyetini imkânsız kılar. Sonsuz ilim, irade, kudret isteyen varlığı, cansız, şuursuz, ilimsiz, iradesiz, güçsüz maddeye vermek ve onu yaratıcı konumuna çıkarmak büyük bir cahilliktir. Materyalistler, varlığı tamamen maddeye verip maddenin ezeliyetine inanırlar. Termodinamiğin II. yasasına rağmen, her şey yok olma ihtimalini aşarak basitten mükemmele sanat harikası olarak varlık dünyasına çıkmaktadır.

   Termodinamiğin II. yasasına göre, merkezdeki ısı, etrafa sıcaklık yaymak suretiyle bir gün bitecektir. Işık ve enerji kaynakları, çevrelerine ışık ve enerji yaymak suretiyle bir gün evrende enerji eşit duruma gelecektir. Bu da, enerjinin yok olması anlamına gelmese de, hayatın bitip ölümün gelmesidir; artı ve eksinin yok olması demektir.
Carnot, bu kanunu, evinde kaynattığı su ve sobasının sıcaklığından edindiği deneyimlerine dayanarak ortaya koymuştur.
Carnot’un bu deneyimleri daha sonra geliştirilmiştir ve günümüzde Carnot kanunu adı altında öğretilmektedir.
Bu sahadaki deneyimler gösteriyor ki, eğer daha önce bir başka sebeple kıyamet kopmazsa, muhakkak bir termodinamik kıyameti olacak, evrendeki enerji sona erecek ve sistem çökecektir.

Termodinamik kıyamet ile maddenin ezelî olmaması arasındaki ilişki vardır.

Bu ilişkiden sonsuzluğu iddia edilen zaman ve mekânın zarar görmesi söz konusu mudur?

   Maddeye ezeliyet verenler, ezeliyetin ne demek olduğunu bilmemektedirler. Çünkü ezel, sonsuz demektir.Ezelî olan birleşmiş (birleşik) olmaz, birleşime girmez; basit ve parçalanmaz olur.
Ezelî olan kesinlikle değişmez ve kendisine müdahalede bulunulamaz. Zaman, mekân kayıtlarının ve dolayısıyla zamana, mekâna bağlı hareketin dışında olur. Mutlaka ebedîdir; çünkü zamanın dışındadır.

   Ezel ve ebed, zamansızlık demek olduğundan, bir bakıma aynı noktada birleşirler. Bu özelliklerin hiçbiri maddede yoktur. Madde değişkendir. Madde, enerjiden ayrı düşünülemez. Enerji ise termodinamiğin II. yasasında da ortaya konulduğu üzere, bir gün etkisini kaybedecektir.

   Ayrıca, madde hem her türlü etkileşime açıktır hem de zaman ve mekân kaydı altındadır.Mekân, küçük ölçekte atomlardan, büyük ölçekte ise güneşlerden oluşmuştur. Güneşlerden biri olan bizim güneşimizde, saniyede 564 milyon ton hidrojen helyuma dönüşmekte ve bunun neticesinde etrafa milyonlarca kalorilik ısı ve ışık olarak enerji yayılmaktadır. Tüm güneş sistemlerine yayılan bu enerjinin bir kısmı da yeryüzüne gelmektedir. 

  Evren, bu türlü güneşlerden meydana gelmiştir.
Bizim güneşimiz, bir gün tükenme noktasına ulaşacaktır. Merkezkaç bir hareketle çok korkunç infilaklar olacak, ardından merkezçek bir hareketle büzülme ve kasılmalar meydana gelecek ve artık etrafındaki meyveleri barındıramayacak, dolayısıyla bir kıyamet koparacaktır.

   Bütün evren, temel taşı olan bu güneşlerden birleşik olduğuna göre, enerjileri sürekli tükenmeye doğru giden bu güneşlerin ezelî olması düşünülemez.

   Çünkü ezelî, yani sonsuz olan, birleşmiş olmaz. Madde ezelî olsaydı zaman ve mekân kaydı altına girmez; dolayısıyla aşınmaz, kendinde en küçük bir değişiklik meydana gelmezdi. Oysa görüyoruz ki, madde ve maddi dünya sürekli değişmekte, hâlden hâle girmekte, çözülme ve yeniden oluşmalara uğramakta veya sebep olmaktadır. Şu hâlde maddenin hem başlangıcı vardır hem de sonludur; zaman ve mekân kayıtlarıyla sınırlıdır.

   Termodinamiğin II. yasasına göre enerji, şekil itibariyle sürekli değişmektedir (entropi kanunu).Doğal reaksiyonlarda ürünlerin enerji kapasitesi girenlerinkinden azdır. Doğal reaksiyonlar ekzotermik reaksiyondur. Ürünlerin enerjisi daha az olduğundan, “Doğal olaylar, minimum enerji yönüne yürür.” denir.

Solunumda CO2 üründür. C ve O2 ise girendir.
CO2’nin enerjisi; C ve O2’nin enerjileri toplamından daha azdır. CO2, entalpisini düşürmüştür.

C + O2 → CO2 + ısı

 Bu konuda geçen “enerji kalitesinin düşmesi” tabiri, ürünlerin enerjisinin azalması anlamındadır. Solunumda açığa çıkan enerji israf edilmez. Bunun gibi doğal reaksiyonlarda da enerji israf edilmez.
Oksijen, nefes içinde kana temas ettiğinde kanı kirleten karbonu kendine çeker. İkisi birleşir. CO2 oluşur. Hem vücut ısısını temin eder hem de kanı temizler. C ile O2 arasında birleşme kabiliyeti vardır. Bu iki tanecik birbirine yakın olduğu vakit, aralarında kimyasal reaksiyon olur. Birleşmeden dolayı ısı açığa çıkar; çünkü elementlerden doğal bileşik oluşumuna dair kimyasal reaksiyonların tamamı ekzotermik tepkimedir.

   Açığa çıkan ısıyı şöyle açıklayabiliriz: C atomu ve O2 molekülünün her birinin ayrı ayrı hareketleri vardır. Kimyasal değişim anında her iki tanecik, yani C atomu ile O2 molekülü birleşerek bir tane CO2 molekülü oluştuğundan bir tek hareketle hareket eder. Bir hareket açıkta kalır; çünkü birleşmeden önce iki hareket idi. Şimdi iki tanecik bir oldu. Her iki tanecik bir tanecik hükmünde bir hareket aldı.
Diğer hareket başka bir kanun ile ısıya dönüşür. Zaten “Hareket ısıyı doğurur.” bilinen bir kanundur. Böylece vücut ısısı ortaya çıktığı gibi, hem kandaki C alındığından kan temizlenir hem de CO2 nefes vermek suretiyle dışarı atılırken konuşma gibi önemli bir iş de yapılmış olur.

   Tabii olan bütün kimyasal reaksiyonların, ekzotermik olduğunu ve açığa çıkan enerjinin değerlendirildiğini görüyoruz.
Biz de doğal olan bu vb. olayları örnek almalıyız. Enerji israfı yapmamalıyız.

   Piller ve doğal kaplama reaksiyonları, kimyacıların doğallığı örnek alarak geliştirdikleri çalışmalara iki örnektir.Entropi kanunu öğretisi, hem çalışmalarımızda ekzotermik reaksiyonlara öncelik vermeyi hem de ekzotermik tepkime sonucu açığa çıkan enerjiyi değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır. Böylece doğal kanunlara uymuş olacağız.
Enerji tasarrufu, enerjiyi en faydalı hâlde muhafaza etmektir.

KANUNLARI
GÜNLÜK HAYATTA TERMODİNAMİĞİN II. YASASI VE VERİMLİLİK
(ENTROPİ KANUNUYLA DÜNYAYA YENİ BİR BAKIŞ VEYA ENTROPİYE DAYALI BİR DÜNYA GÖRÜŞÜ)

   Günümüzde entropi, kimya ilmiyle sınırlı bir kavram olmaktan çıkmıştır.Sosyal yaşam, politika, psikoloji, teknoloji, aile hayatı vb. her alana girmiştir. Genel bir kanun olarak ele alınmaktadır.
Çevrenin tahrip edilişine, ekolojik dengenin bozulmasına karşı çözüm entropi kanununda yatmaktadır.

   Entropi kanunu bize ekonomik enerjili durumu tercih etmeyi, azami tasarruf prensibine uymayı, israftan kaçınmayı, dengeli yaşamayı, doğal tepkimeleri örnek alarak her alanda ilerlemeyi tavsiye ediyor.

CARNOT DEVİNİMİ (CARNOT ÇEVRİMİ)

   Mükemmel makinede tüm ısının işe çevrilmesi lazımdır. Dizaynın tersinir olması gereklidir.Carnot devinimi, tersinir bir makinedir. Tersinir en verimli çalışandır.

TERMODİNAMİK III. YASA

Saf maddelerin kusursuz kristalinin 0 K’de entropisi 0’dır.

TERMODİNAMİĞİN SIFIRINCI YASASI 

   Termodinamiğin en basit yasasıdır. Eğer iki sistem birbirleriyle etkileşim içerisindeyken aralarında ısı veya madde alış verişi olmuyorsa bu sistemler termodinamik dengededirler.
1931 yılında Ralp H. Fowler tarafından tanımlanmıştır.
Sıfırıncı yasa şöyle der: Şayet hem A ve B sistemleri termodinamik dengede iseler hem de B ve C sistemleri termodinamik denge içerisinde iseler; A ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindedirler.

   Bu yasa, sonradan ortaya konulsa da temel bir kimya ilkesi olarak karşımıza çıkmıştır. Bu nedenle doğal olarak I. II. ve III. yasalardan önce gelme zorunluluğu doğmuş ve IV. yasa adını almamıştır.
I. II. ve III. yasalardan sonra ifade edildiği hâlde termodinamik ilminde sıfırıncı yasa olarak yerini almıştır.



 
Hoşgeldiniz  
   
Dersimiz Kimya  
  Kimya sitemize hoş geldiniz.Sitemizde paylaşım yada paylaşımları görebilmek için forum bölümünden sitemize kayıt olabilirsiniz .Bütün kullanıcılarımıza iyi dersler.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol